O paralar nereden harcanıyor, örtülü ödenekten mi?

Sevgili okurlarım bizim memlekette, özellikle de Cumhuriyet döneminde böyle bir saray yaşantısı yoktu.
AKP iktidarıyla getirilen yeni yaşam tarzında artık her şey, lüks ve şatafat dahil sarayda başlıyor ve sarayda bitiyor.
İnanılır gibi değil ama bütün kararlar orada alınıyor.
Kanun hükmünde kararnameler bile bir tek şahsın imzasıyla yürürlüğe sokulup geçerli oluyor.
TBMM falan derseniz bu saatten sonra hak getire!
Yetkisi ve işlevi giderek tırpanlandı ama her şey yine AKP-MHP koalisyonunun elinde.
Kelle sayısı çoğunluğu AKP ile ortağında.
Zaten TBMM denilince akla hemen gelen ilk konu kelle çoğunluğu. Bu çoğunluğun 2023 seçimine kadar bozulması da bence söz konusu değil.
★★★
Bugün başka bir konuya değineceğim
Medyanın önemli bir bölümü bu iktidar tarafından devşirilmiş durumda. Kamuoyu onlara ‘çok kibarca’ yandaş medya diyor.
Gazeteler, televizyon kanalları, radyolar, internet siteleri ve aklınıza ne gelirse!..
Hepsi canla başla bu iktidara hizmet vermek, övgüler düzmek için çaba harcıyor.
Karşılığını da ilanlarla, reklamlarla, bu da olmuyorsa sırtları sıvazlanarak fazlasıyla alıyorlar.
Tabii bunları söylerken patronlarına ve yakınlarına verilen irili ufaklı ihaleleri de unutmamak gerek!..
★★★
İşin içinde saray olduğu sürece endişe edecek hiçbir şey yok!
Üstelik saray bu iktidarın bir numaralı, en önde gelen propaganda aygıtı.
Büyük salonlarında hemen her gün kalabalık toplantılar düzenleniyor.
Dünya liderimiz her toplantıda kürsüye çıkıp nutuk atıyor.
Aslında nutuk atıyor sayılmaz! Danışmanları tarafından hazırlanan ve İngilizce adı prompter olan elektronik aygıta yüklenen cümleleri aynen okuyor!
Bazı saf vatandaşlar da onu dinledikten sonra “Vay bee helal olsun adama, amma da düzgün konuşuyor” diyorlar.
Oysa konuşmuyor kardeşim, düpedüz okuyor.
★★★
Hesabını tutmak mümkün değil ama bu saray toplantılarında çok dikkat çeken bir husus daha var.
Her toplantıda, her nutuk atma töreninde aynı şeyi görüyoruz.
Yüzlerce, belki binlerce kişiyi alan büyük salon(lar) her sefer tıka basa dolu.
Onlar, o toplantıya konuya bağlı olarak özellikle çağrılmış olan konuklar.
Sıradan vatandaş olarak gidin sarayın kapısına, vallahi nizamiye kapılarına bile yaklaşmanız mümkün olmaz. Yani o toplantılar her isteyene açık değil.
İçeri girmek, dinlemek ve yerinizi alabilmek için önce davetli olmanız gerekiyor.
★★★
Peki bu davetlilerin özelliği ne?
Her şeyden önce yandaş olacaksınız.
AKP il ve ilçe örgütlerinden, valilerden ve kaymakamlardan referansınız olacak.
Saray planlı ve programlı çalışıyor. Davet edilecek her kişinin güvenlik soruşturması haftalar ve aylar öncesinden yapılıyor ki içeride birileri su koyvermesin!..
Durumu ‘kuşkulu’ olanlar daha ilk aşamada saf dışı bırakılıyor.
Öyle ya, varsayalım Recep Bey tam nutkunu okurken birileri ayağa kalkıp hoşa gitmeyecek olumsuz sözler söylemiş, bağırıp çağırmış!
Allah korusun, tam bir skandal olur.
★★★
Sevgili okurlarım, benim bu saray toplantıları konusunda bilmediğim, üstelik de çok merak ettiğim bazı hususlar var.
Sık sık düzenlenen bu toplantılara her hafta binlerce kişi katılıyor.
Bunların çoğu Ankara dışından getirtiliyor.
Örneğin muhtarlar toplantısı var Muhtar Van’dan, Edirne’den, Trabzon’dan getirilmiş. Siz o muhtara şunu diyemezsiniz:
“Kardeşim gel Ankara’ya, koy paranı cebine ve sonra başının çaresine bak!..”
Hayır, bunu diyemezsiniz.
★★★
Madem çağırdınız, o vatandaşa hiç değilse cepten harcamalarını vermekle yükümlüsünüz.
Yol parası
Gerekirse otel ve kalacak yer parası
Yemek parası
Oysa devletin bütçesinde bu gibi işler için ayrılmış ödenek pek az.  Olsa bile yeterli değil.
★★★
Saraya sık sık çağrılan her kesimden böyle binlerce kişiyi ağırlamak için para bulmak zor iştir.
Meşhur hırsızlardan olan Katar Şeyhinin, Suudi Arabistan Kralının parası bile buna yetmez.
O halde soruyorum, herkesin sorması gerekir:
-Parti propagandasına ve iç siyasete yönelik bu saray toplantılarının parası nereden geliyor?
-Devlet bütçesinden ise hangi fasıldan?
-Değilse harcama yetkisi Recep Bey ve ekibinin elinde olan örtülü ödenekten mi?
★★★
Örtülü ödenek bütçede yer alan sonsuz bir para. Sadece devletin savunma ve istihbarat giderleri için kullanılabilir.
Örtülü ödenek harcamalarında (isterse trilyonlar olsun) fiş, fatura, makbuz, vesaire gerekmez. Harcamayı yapan ve yaptıran kişinin namusuna ve şerefine emanettir.
Bu propaganda harcamalarının örtülü ödenekten çıkmıyor olmasını umarım.
Aslında bu soruları boşuna sorduğumun da farkındayım.
Hiçbir zaman yanıt gelmeyeceğini biliyorum da, sadece vatandaşlık görevimi yerine getirmeye çalışıyorum.
Örtülü ödenek parasını dolandırıcılara kaptıran Tansu Çiller olayını henüz unutmadık!
aip2(‘pageStructure’, {“pageType”:”other”,”pageCategory”:”sozcu”,”pageIdentifier”:””}, ‘https://www.sozcu.com.tr/tools/sitemaps/x/feed_category_news.php’);var aip2_pageCategory = “sozcu”;